27 Nisan 2025 07:30

TÜPRAŞ’ın iki yüzü: Koç’un sermayesi, işçinin teri artıyor

Satı Burunucu

Ülkenin en büyüğü, yanı sıra Avrupa ve dünyanın ilk sıralarındaki TÜPRAŞ’ta işçi ücretleri son sırada. İşçi ücretleri Türkiye’de aynı iş kolundaki fabrikalarla kıyaslandığında dahi yüzde 70 oranda daha düşük. TÜPRAŞ işçisi 35 ile 42 bin lira arasında ücretler alıyor. 2019 yılından bu yana işçilerin kayıpları her geçen gün düzenli olarak artıyor. Petrol-İş Sendikası ile yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinde yüzde 28 zam oranı ve üç yıllık sefalet sözleşmesi dayatan TÜPRAŞ’ın yıllardır milyonlarca lira tutarındaki kârına ek olarak, kayıtlı sermaye tavanı 13 Ocak 2025 tarihinde yüzde 2000 oranında arttırıldı.

500 milyon TL’den 10 milyar TL’ye... 2023’te yüzde 600 oranda yapılan artış, 2025’te yüzde 2000’e fırladı.

Böylece sadece son iki yılda dev sermaye genişlemesi oranı toplamda yüzde 2 bin 600 oldu.

500 milyon TL’lik sınırın bir günde 10 milyar TL’ye çıkarılması Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından jet hızıyla onaylandı. Koç Holding TÜPRAŞ için 2029 yılına kadar yeni bir plan yaptı, devlet onayladı.

Büyüme parayla değil sömürüyle oluyor

Sermaye çevreleri yüzde 2 bin 600 sermaye arttırımı kararını alkışladı. Ancak Koç Holding de dahil olmak üzere hiçbir sermaye çevresi bu oranın aslında TÜPRAŞ işçilerinin maruz bırakıldığı artı değer sömürüsünün ulaştığı düzeyi gösterdiğine yer vermedi. Üstelik toplu sözleşme görüşmelerinde Koç heyetinin işçilere karşı izlediği politika ortadadır.

Oysa bilindiği gibi ne makineler ne otomasyon sistemleri ne de yazılımlar… Bunların hiçbirisi kendi başına 50 kuruşluk dahi artı değer yaratamaz. TÜPRAŞ’ta bu devasa sermaye artışını yaratan canlı emektir. Yani TÜPRAŞ işçileridir.

Bu büyürken şişen sermaye oranı TÜPRAŞ işçilerinin üzerinde arttırılan sömürü oranlarının, performans zorlamalarının, kısalan molaların, uzayan vardiyaların, artan fazla mesainin nicel göstergesidir. Bu göstergelerin ardında kendiliğinden bir büyüme hikayesi değil, rafineri sıcağında tehlikeli kimyasallarla çalışırken sağlığını, hayatını, zamanını kaybeden TÜPRAŞ işçilerinin emek sömürüsü vardır. Büyüyen sermaye tavanı, artan sömürü oranının ekonomik ifadesinden başka bir şey değildir.

TÜPRAŞ’ta sermaye birikimi derinleşiyor, sınıf mücadelesi keskinleşiyor

Sermaye birikimi derinleştikçe, kapitalizmde sermaye sınıfı ile işçi sınıfı arasındaki çelişki, keskinleşir. TÜPRAŞ’ın yeni sömürü planı, artı değer sömürüsünü arttırmak için işçilerin haklarını budamak, ücretlerini düşürmek, işçiler üzerindeki baskı ve denetimi arttırarak aralarındaki mücadele birliğini dağıtmak üzerine kuruludur. Planın başarısı ancak böyle mümkün olacaktır.

Koç Holdingin yeni planında ne var?

1. Vardiyalar sertleşecek, üretim süresi yoğunlaşacak

Sermaye artışıyla birlikte TÜPRAŞ, verimliliği artırmak adına üretimi daha az işçiyle daha yoğun sürdürebilecek sistemlere yöneliyor. Bu, doğrudan vardiyalarda süre ve tempo artışı, dinlenme sürelerinde kısalma, insani olmayan çalışma saati düzenlemeleri ve daha yüksek üretim baskısı anlamına geliyor.

2. Ücretler enflasyonun altında kalmaya devam edecek

Toplu iş sözleşmesi sürecinde işçilere teklif edilen yüzde 28’lik zam, reel ücret kaybını görünmez kılmaya çalışan bir manipülasyon. Oysa gerçek, ücretlerin TÜPRAŞ’ın büyüme hızına ve artan sermaye gücüne oranla ciddi biçimde ezildiğidir.

3. Denetim, baskı, performans, ceza sistemi yaygınlaşacak

Yatırımların yöneleceği açıklanan otomasyon ve dijitalleşme adı altında aslında işçinin üretim sürecindeki her adımını ölçen ve sürekli kontrol eden bir denetim rejimi oluşturulacak. Bu, yalnızca işin değil, işçinin bedeninin, hızının ve direncinin ölçüldüğü bir sömürü sistemidir.

4. Sosyal haklar geriye götürülecek

Performans bazlı primler, gönüllü esnek mesai gibi uygulamalar yaygınlaştıkça, kıdem tazminatı, izin hakları, iş güvencesi gibi kolektif haklar yerini bireysel, kırılgan, keyfi ve işçileri örgütsüzleştiren uygulamalara bırakacak.

5. Bu koşullarda iş kazaları ve iş cinayetleri artacak

Kârı düşüren bir maliyet engeli olarak görüldüğünden zaten yeterince alınmayan işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerinin yoksunluğuna ek olarak taşeron çalışmada yükselme ve tehlikeli iş kolu olmasına rağmen işçiler üzerinde arttırılan üretim baskısı nedeniyle kaçınılmaz olarak iş kazalarında ve iş cinayetlerinde artış görülecek.

Tıkanan TİS süreci: Koç planının ilk cephesi

Koç Holding TÜPRAŞ’ta sadece üç yıllık TİS sürecini değil beş yıllık planını işletmektedir. Dayatılanlar bu planın göstergesidir de.

- Yüzde 28’lik zam teklifi,

- Üç yıllık sözleşme dayatması, işçiyi uzun vadeli belirsizlik ve güvencesizlik içine hapsetme planı.

- Emre amade primi, performans kriterleri, esnek çalışma ve üretim baskısı, kolektif hakları aşındıran, sendikal gücü zayıflatan taktikler. Bazı maddeler sendikanın itirazıyla şimdilik geri çekilmiş olsa da, Koç Holdingin beş yıllık kâr planını masada ortaya koyduğu görülüyor.

Koç plan yaptı, peki ya TÜPRAŞ işçisi?

TÜPRAŞ işçilerinin ortaya koyduğu toplu sözleşme mücadelesi yalnızca bugün için değil, gelecekteki üretim ilişkilerini de belirleyecek bir çatışma içindedir. Bu planı bozacak ilk adım devam eden TİS görüşmelerinde üretimden gelen gücün örgütlü bir şekilde kullanılmasıdır. Bugün üretimden gelen güç, yalnızca ücret pazarlığının değil, geleceğin de kurulmasının aracıdır. TÜPRAŞ işçisi şimdi yanıt vermezse, yarın sadece ücretini değil, hayatını da Koç Holding planlamaya devam edecek.

TİS talepleri, TÜPRAŞ’ın kâr ve sermaye artışı verileri ışığında şekillenmeli; sadece ücret değil, vardiya düzeni, işçi sağlığı ve güvenliği, denetim, baskı sistemleri gibi tüm üretim sürecini ele alacak şekilde 4 rafineride her birimde her vardiyada mücadele birliği sağlanmalıdır.

Unutmayalım ki her savaş bir mücadele planı ile kazanılır, sınıf savaşı da öyle.İnsanlık tarihi, kapitalistlerin masa başında kâr oranlarının yüksekliğiyle gözleri kamaşırken, onların sömürü planlarını defalarca bozan işçi sınıfı mücadelesinin tarihidir.

Ne masa başı planlar, fabrikalarda, üretim birimlerinde, mücadele alanlarında bozuldu; daha niceleri de bozulacak.

Değil yalnızca planları bozmak, işçi sınıfı yeni bir tarihi yazacak güçtedir.

Evrensel'i Takip Et